43 KÜTAHYA
Sayfalar
Ana Sayfa
ERSAĞ KÜTAHYA
VİDEOLAR
KÜTAHYA TARİHİ
KÜTAHYA SPOR
ALTINTAŞ
ASLANAPA
DOMANİÇ
DUMLUPINAR
EMET
GEDİZ
HİSARCIK
PAZARLAR
SİMAV
TAVŞANLI
ÇAVDARHİSAR
ŞAPHANE
KÜTAHYA YEMEKLERİ
KÜTAHYA SEFİDAB CİLT TAŞI
ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA
ersağ
-
ERSAĞ RESMİ WEP SİTESİ DEĞİLDİR
ERSAĞ
-
RESMİ ERSAG WEP SİTESİ DEĞİLDİR
Ersa� Temizlik ve Kozmetik �r�nleri Resmi Web Sitesi
-
HİSARCIK
KÜTAHYA İLİ HİSARCIK İLÇESİ
HİSARCIK İLÇE TANITIM
HİSARCIK KÜTAHYA İLİNE BAĞLI BİR İLÇEDİR...........
Kütahya Hisarcık İlçesi
hisarcık
kütahya hisarcık
hisarcık kütahya
HİSARCIK RESİMLER
HİSARCIK FOTOĞRAFLAR
HİSARCIK MANZARALAR
HİSARCIK GÖRÜNTÜLER
HİSARCIK VİDEO
hisarcık spor
hisarcık yemekleri
hisarcık tarih
hisarcık coğrafya
hisarcık iklim
hisarcık sosyal yapı
hisarcık kültür
hisrcık turizm
hisarcık konanaklama
hjisarcık otel
hisarcık pansiyon
hisarcık yurt
hisarcık konut
hisarcık arsa
hisarcık kiralık
hisarcık satılık
hisarcık araç
hisarcık eğitim
hisarcık okul
hisarcık lisesi
hisarcık sağlık
hisarcık hastahanesi
hisarcık ekonomi
hisarcık sanayi
hisarcık ticaret
hisarcık tarım
hisarcık hayvancılık
hisarcık ulaşım
hisarcık haritası
hisarcık doğa
hisarcık gezi
hisarcık kütahya
hisarcık tatil
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE HİSARCIK
1-Hisarcık’ ın Coğrafi Durumu
2-Bölgenin Fethi ve Türk Yerleşimi
Günümüzde Kütahya İline bağlı bir kaza merkezi olan Hisarcık’ta bulunabilen en eski tarihi kalıntılar yaklaşık 1900-2000 yıllıktır. Bölgenin muhtelif yerlerinden çıkan antik taşların yazı özellikleri ve mimari tarzları nazar-ı dikkate alındığında Çavdarhisar’da bulunan ve Roma dönemine ait olan kalıntılarla aynı özelliğe sahip olduğu görülmektedir.
Kazaya Müslüman Türklerin yerleşmesi ile alâkalı elimizde net bilgiler yoktur. Ancak varlığını yakın zamana kadar sürdüren ve Seydi Rasul Zaviyesi denilen tekkeden hareketle bölgenin miladi XIII asır ortalarında Germiyanoğulları tarafından fethedildiğini söyleyebiliriz. 560 Kütahya Vakıfları tahrir defterinde Rasul Seydi’nin bir Ahi Beyi ve Şeyh ve kendine ait arazileri vakfederek ayende ve ravende ye şart kıldığı yazılıdır.
Zaten elimizde bulunan ve Hisarcık’tan bahseden daha evvelki tapu tahrir defterleri ile halk arasında yaygın olan rivayetler de bu bilgileri destekler niteliktedir. Buna göre Hisarcık Gazi Umur Beyle beraber bölgenin fethine katılan Rasul Seydi ve arkadaşları tarafından Müslüman Türk toprağı haline getirilmiş, ardından Ahi anlayışına göre hemen bir tekke kurulmuş, bölge topraklarının tamamına yakını bu tekkeye vakfedilmiştir.
Adı bugünkü nesillerce fazla bilinmese de büyük bir kahraman ve halk ehli olan Rasul Seydi ve arkadaşları bu toprakları doğudan batıya doğru yeni yurtlar bulma gayesi ile göç eden Müslüman Türk topraklarına açmışlardır. Bölgenin tamamen fethinin ardından oluşturulan yeni idari yapılanmaya göre Hisarcık Germiyanoğullarının Merkezi Kütahya’nın Eğrigöz Kazasına bağlı bir köy olarak varlığını sürdürmüştür.
Hisarcık bir yer adı olduğundan buraya yerleşen Türk boyları ile âlakalı net şeyler söylemek mümkün değildir. Ancak çevrede bulunan Türk boylarının adların taşıyan yer isimlerinden hareketle bölgeye daha çok Kayı, Afşar, Alayundlu ve Kızıkların yerleştiklerini söylemek mümkündü.
Osmanlı Hakimiyetinde Hisarcık
Hisarcık’ın Osmanlı hakimiyetine geçmesi Germiyanoğlu Süleyman Şah (v.1387)’ın kızı Devlet Hatunun (816/1414) Şehzade Bayezid (1389/1402) ile evliliği neticesi Simav, Eğrigöz ve Tavşanlı ile Kütahya’nın Osmanlılara çeyiz olarak verilmesi ile gerçekleşmiştir(780/1378). Ankara Savaşının ardından Timur(1403) Germiyan Beyliğini de tekrar ihdas ederek eski topraklarını onlara bırakmış, böylelikle Hisarcık tekrar Germiyan hakimiyetine girmiştir. Ancak Germiyanoğlu II. Yakup Beyi(1387/1429)’nin erkek evladı olmaması sebebiyle 832/1429 tarihinde toprakları II. Murad(1421/1451)’a vasiyet etmesi ile başta Kütahya olmak üzere bütün germiyan toprakları Osmanlı hakimiyetine girmiştir.
Hisarcık; Osmanlı topraklarına ilhak edilmesinden itibaren Kütahya Sancağı’nın Eğrigöz kazasına bağlı kalmıştır. Ancak 1232/1816 yılında Yeniceköy’de voyvodalık yapan Nasuhoğlu’nun isyanı üzerine Eğrigöz Kazası Nahiye statüsüne indirilerek Simav Kadılığına bağlanmıştır. Ancak bu tarihten sonra Eğrigöz kazası daimi olarak Simav’a bağlı kalmamış salnamelerden anladığımıza göre bazen yine kadı tayin edilerek kaza statüsüne kavuşmuştur. Meselâ 1287/1870 tarihli Hüdavendigar vilayeti salnamesinde Eğrigöz kaza merkezi olarak zikredilmektedir.
Köy olma hasebiyle kronik eserlerde hakkında fazla bilgi bulunmayan Hisarcık ile âlakalı ilk vesika 917/1511 tarihli vakfeyedir. Buna göre Mahmud İbn Abdullah adlı bir şahıs İstanbul Davutpaşa İskelesinde bulunan dükkanının kira gelirini Hisarcık’ta kendi inşa ettirdiği Camiinin aydınlatmada kullanılan yağına ve yine bu camii de kendi ruhuna her gün bir Enam Suresi okunması maksadıyla şart etmiştir.Hisarcık’la alâkalı en eski vesika hüviyetini taşıyan bu vakfiyenin sahibi Mahmud İbn Abdullah hakkında elimizde net bir bilgi yoktur. Ancak biz onun Hisarcık’lı olduğunu ve muhtemelen İstanbul’un fethine iştirak ettiğini, fetihten sonra da kendisine savaşta gösterdiği başarıdan dolayı verilen evini ve dükkanını vefat ederken memleketine vakfettiğini sanıyoruz.
Hisarcık ile alâkalı tafsilatlı bilgiler bilhassa Evkaf tahrir defterinde de buna bağlı olarak mufassal tahrirlerde geniş olarak yer almaktadır. Bu bilgilere göre Hisarcık arazisinin tamamına yakını vakıf arazisi olup toplam 6 çiftlikten sadece biri Tımar çiftliğidir. 937/1530 tarihli Muhasebe-i Vilâyet-i Anadolu defterine göre Hisarcık’ta bulunan vakıf çiftlikleri ve tımar çiftliği şöyle yer almıştır.
Sak Çiftliği Vakıf senelik hasılatı 202
Ahi Eşraf Çiftliği Vakıf senelik hasılatı 307
Şeyh Eynal Çiftliği Vakfı senelik hasılatı 105
Rasul Seydi Zaviyesi Çiftliği Vakfı senelik hasılatı 350
Şeyh Danişmend Çiftliği Vakfı senelik hasılatı 250
Fakih Çiftliği Vakıf senelik hasılatı
Toplam:1259
Aynı deftere göre Hisarcık’taki son çiftlik ise Bazdar-ı Altıağaç’tır. Bu çiftliğin senelik geliri ise 100 akçedir.
1570 tarihinde yapılan evkaf tahririne göre ise Hisarcık’ta mevcut olan vakıf çiftliklerinin sayısı sadece dörttür. Bunlardan Seydi Rasul, Fakih, Eynal Çiftlikleri vakıfları 1530 tahriri ile aynı olup, ahi, eşraf, Şeyh Danişmenn ve Sak çiftlikleri yer almaz, ancak bu tahrirde ilâve olarak İlyas Çiftliği vakfı yer alır.
Adı geçen defterde Seydi Rasul Zaviyesi hakkında son derece kıymetli bilgiler vardır. Buna göre tekkenin vakıfları Fatih zamanında tasfiye edilmiş ancak II.Beyazıd tarafından tekrar eski hüviyetine kavuşturulmuştur. Bu tarihten sonrada deftere Rasul Seydi zaviyesi olarak kaydolunmuştur. 1570’li yıllarda vakfın çalışmaları şunlardır; Mehmed İbn Mahmud, Veledi Hasan ve Veledi Mahmud, Vakfın yıllık hasılatı ise 1530’a göre 100 akçe artarak 450 akçeye yükselmiştir.
Sonuç olarak Hisarcık’ın ilk olarak Germiyanoğulları döneminde fethedilerek Müslüman Türk toprağı haline geldiği ve buraya ilk yerleşenlerin ahiler olduğu ve onların başında da Seydi Rasul’ün bulunduğu katidir. Seydi Rasul ve arkadaşları tarafından köyde edilen sosyal ve iktisadi yapı Osmanlı dönemi de dahil olmak üzere yüzyıllarca devam etmiştir. Bu yapıda ilk ciddi değişiklik 1848’de çıkarılan öşür kanunu ile yaşanmış ve bu kanun ile o zamana kadar tamamına yakın vakıf olan köy arazileri halka mülk olarak dağıtılmıştır.
Günümüzde Hisarcık sınırları içinde bulunan Koğacık. İlk dönem tahrirlerinde Boyuncaağaç(Yoncaağaç) köyüne bağlı olarak kaydedilmiştir. Senelik hasılatı toplam olarak 1327 akçe olan çiftlikte 11 kişinin yaşadığı kaydedilmiş
Yine Seydi Rasul tarafından kurulan ve işletilmesi için çeşitli vakıflar tesis edilen zaviye de bütün müştemilatı ile beraber Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar varlığını sürdürmüş ancak vakıfların tasfiyesinden sonra sadece camisi ile ayakta kalmıştı
Elimizde bulunan vakıf kayıtlarından Seydi Rasul Camiine 1253/1838 tarihinden itibaren tayin edilen imamları ve maaşlarını takip etmemiz mümkündür.
İmamın Adı
Nasb Tarihi
Görevi
Maaşı
Esas Kayıt
İsmail ÖZAYDIN
26/6/1936
Hatipli
Maaş
2034
Seyyid Baba camii daha sonra Yeşil camii adıyla anılmaya başlanmış İsmail ÖZAYDIN’dan sonra imama olarak Osman APAYDIN ve uzun yıllar Kurtdereli Yusuf ŞEN hoca görev yapmış, 1987’de Hisarcık’ın kaza olmasının ardından Diyanet İşleri Başkanlığı camiye imam tayin etmiştir.
Yukarıda görüleceği gibi Hisarcık tarihi açısından son derece önemi haiz olan Seydi Rasul Tekkesinden günümüze pek az vesika kalmıştır. Bunlardan biride 1325/1907 tarihinde Sultan Abdülhamit Han Tuğrası ile tekke camiine ve 1324’te toplanan ihtiyat efradına gönderilen Sancağı Şeriftir. Uzun yıllar kıymeti bilinmeyen adeta bir bez parçası gibi oradan oraya atılan bu kıymetli varlık, son yıllarda duyarlı kişilerce korumaya alınmıştır. Ne var ki, şaldan dokunan sancak orijinal halini kaybetmiş olup yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır.
Baba Rasul Tekkesi 1924’te tekke ve zaviyelerin kapatılmasının ardından atıl kalmış vakıfları da tasfiye edilince tamamen harap bir vaziyete düşmüştür. 1970’li yıllarda halkın gayretleri ile camii yeniden yapılmış yanına da Tekke’nin sadece şehitlik kısmı eklenmiştir. Ancak bu tamir sırasında veya daha evvel tekkede, camide mevcut olan tarihi eserlerin birçoğu ortadan kaybolmuş, tekke haziresinde bulunan mezar taşları da ilginç bir şekilde ortadan kaybolmuştur. Kasabanın ve bölgenin tarihi açısından son derece önemli olan bu eserlerin geri kazandırılması. Tekke ve zaviyenin eski sosyal fonksiyonunun icra etmesi bölgenin tarihi ve kültürel gelişimi açısından çok önemli bir gelişme olacaktır.
Kasabada tekkeden başka tarihi eser olarak zikredilebilecek herhangi bir yapı bulunmamakla beraber yaşlılar tarafından anlatıldığına göre bugünkü belediye binasının güney tarafında bulunan boşlukta bir camii, bin medrese ve hazirenin olduğu anlatılmaktadır. Adı geçen yapı 1950’li yılların sonuna kadar varlığını korumuş ve çarşı camii yapılırken kalıntılarını ortadan kaldırmıştır. Maalesef bu yapılar topluluğundan da günümüze hiçbir kitabe ve vesika kalmamıştır.
Halk tarafından Kocapınar olarak bilinen çeşmenin kitabesi ise mezarlıkta bulunan eski mezar taşları haricinde kasabada Osmanlı devrine ait neredeyse tek eserdir. Ancak sonradan yapılan çeşmenin üst tarafına koyulan bu kitabenin asıl nereden alındığı bilinmemektedir.
Mezarlıkta bulunan mezar taşlarının en eski 1167 tarihlidir. Çoğu ahi külahlı olan taşların Bursa’da yapılıp getirildiği bilinmektedir. Mezar taşlarının ahi külahlı olması Osmanlıların son dönemine kadar Hisarcık’ta ahiligin çok canlı olarak yaşandığının bir göstergesidir.
Hisarcık’la alakalı elde edebildiğimiz yazılı tarihi kaynaklardan bir kaçı ise Milli Mücadele yıllarında o zamanki Hisarcık Köyünün muhtarlığını yapan Kalaycı Hacı Halil tarafından tutulan veya kendisine ait vesikalardır. Adı geçen şahsa ait sened-i hakanilerin yanında Bölgedeki Kuva-i Milliye mücahitleri için halktan toplanan ekin’e ait belge ile mezkur şansın terhis belgesi son derece önem arz etmektedir.
Osmanlı devletinin son zamanları olan IXX. Asrın sonları, XX. Asrın başlarında devletin her tarafını etkileyen sonu gelmez savaşlar, küçük bir köy olmasına rağmen Hisarcık’ı da etkilemiştir. 93 harbi olarak bilinen 1293 Osmanlı-Rus harbinden itibaren Balkan Savaşlarına, 1. Dünya Savaşına ve nihayet İstiklal Savaşına köyden onlarca kişi katılmış, bunlardan pek azı geriye dönmüştür. Genelkurmay Başkanlığı tarafından 1999 yılında yayınlanan Şehitlerimiz adlı eserde Hisarcık’tan sadece üç şehidin adı geçmektedir. Bunların adları ve diğer bilgileri aşağıda verilmiştir.
Adı
Doğum Yılı
Şehadet Yeri
Şahadet Tarihi
Birliği
Süleyman oğlu Ali
1304
Çanakkale-Arıburnu
26 Temmuz 1915
2.Kolordu 18.Alay 2. Tabur
Ali oğlu İsmail
1298
Çanakkale-Serbantepe
23 Mayıs 1916
12. Alay 1.Tabur 1.Bölük
Hasan oğlu Mustafa
1312
Galiçya-Üçsaray sırtı
18 Mayıs 1921
72.Alay 4.Tabur 15.Bölük
Milli mücadele sırasında bölgenin diğer merkezlerini işgal eden Yunanlılar Hisarcık’a girmemişlerdir. Ancak zorla ve baskıyla halkın tarlalar ve uzak çiftliklerde bulunan hayvanlarına ve yiyeceklerine el koymuşlardır. Köye Yunanlıların girmemesi elde bulunan mal ve malzemelerin Kuva-i Milliye birliklerine aktarılmasını kolaylaştırmış,zamanın muhtarı Kalaycı Halil Türk birliklerine tahıl takviyesinde bulunmuştur.
Cumhuriyet Döneminde Hisarcık
29 Ekim 1923’te ilan edilen Cumhuriyet idaresinin ardından Hisarcık Kütahya İli Emet İlçesine bağlı kalmıştır. Bu dönemde de eskiden olduğu gibi yine çiftlikle meşgul olan köy halkı geçimini de bu yolla sağlamıştır.Hisarcık’ın talihi 1958 yılında bölgeye gelen Alman heyetin incelemeleri sonucu ortaya çıkan Bor madenini işletmeye açılmasıyla değişmeye başlamıştır. Etibank tarafından madenin işletilmesi maksadıyla Hisarcık’a bir tesis ve yıkama fabrikası kurulmuş, burada işlenmeye hazır hale gelen cevher yine Hisarcık’a kurulan taşıyıcılar kooperatifine ait kamyonlarla işleme fabrikasının bulunduğu Bandırma’ya nakledilmeye başlanmıştır. Maden işletmesinin getirdiği bu canlılık neticesi, kasaba hızla kalkınmıştır.Bu kalkınmanın ardından 1966 yılında ortaokul açılmış. 1967 yılında Belediye teşkilatı kurulmuş,1968’de ise elektrik tesisatı kurulmuştur. Bor madeni sayesinde nüfusu hızla artan Hisarcık halkı boş durmamışlar yakın çevrede bulunan kaolen,kuvars ve feldspat hammaddelerinin yıkanması ve konsantre hale getirilmesi maksadıyla yeni bir fabrika kurmak için yollar aramaya başlamıştır. Nihayet 1970 yılında yurtdışında bulunan işçilerin ve halkın çoğunun katılımı ile Hisarko kurulmuştur. 1975 yılında temeli atılan tesisler kısa sürede bitirilmiş ve işleme makinaları Alman Netzsch şirketi ile bağlantılar kurulmuştur. Ancak araya 12 Eylül darbesinin girmesi ile bu muazzam teşebbüs akamete uğramış, 1981’de Kütahya Valiliği, Esbank, İl Özel İdaresi, Hisarcık Belediyesi ve Kütahya Porselen Hisarko’nun yanında şirkete ortak olmuşlar ve fabrikanın adı Hisersan olarak değişmiştir. 1983 yılında yatırıma teşvik alınmasına rağmen fabrika temel manada günümüze dek bitirilememiştir. Fabrikanın akim kalması ve bor madeni nakliyesinin kısılması ile belde halkı iki yönden darbe yemiş. 1980’lerin başından itibaren bir durgunluk başlamıştır.
Kasabaya 1980’de lise açılmıştır.Hisarcık 1987’de kaza olmuştur.
HİSARCIK
Coğrafi Durum ve Doğal Yapı :
Hisarcık ilçesi İç batı Anadolu bölgesinde (İç Ege) yer almakta olup yüzölçümü yaklaşık 329 KM2 dir. Doğu ve Kuzeyinde Emet İlçesiGüneyinde Gediz ve Simav İlçeleri Batısında Simav İlçesi bulunmaktadır. Arazi yapısı dağlık ve engebeli bir karakterde olup denizden ortalama yüksekliği 825 M. dir. İlçede toplam 31.819 Ha. Orman alanı bulunmaktadır. Şaphane Dağından doğan Emet çayı İlçe sınırları içinden geçmektedir. Ege ve İç Anadolu iklimlerinin (geçiş iklimi) özelliklerini taşıyan Hisarcık'ta yazlar sıcak ve kurak kışlar soğuk ve yağışlıdır.
Tarihçe :
Hisarcık adını buradaki Kale'den almaktadır. Bölgede yapılan yüzey araştırmalarında Hasanlar Beldesinde Roma dönemi yerleşimi tespit edilmiştir.Yenipınar köyünde bir sur duvarı ile çevrili yerleşim alanı bulunmaktadır.Yüzey buluntularına göre Frig( M.Ö.850) dönemindendir. Hisarcık İlçesi Kocaçay yakınlarında Osmanlı dönemi mezarları tespit edilmiştir. Hisarcık yakınlarında Tiberiopolis antik kentinin olduğu kaynaklarda ve sikkelerde yer almaktadır.
Ana Sayfa
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)